özleme bir diyeceğim yok. O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası. O nefes alışı sevgimizin kavuşmalarımızın anlamı. O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında özlemek var beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Dün kopan bir yapraktıdüşen bir kuru daldı Bugünden güzel değil bulacağın yarında Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı
Zannetme ki herşey bitti sevdiğim; Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar. Ve bundan sonra kim severse dünyada; Seni ve beni hatırlayacaklar
Sen benim gökyüzümdün denizim toprağımdın Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz uzak Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan İşte öyle imkansız birşey seni unutmak. Seni alıp uzaklara giden otobüs Benim üzerimden geçer hışımla Devrilir bakakalırım ardından Bir sel gibi akan gözyaşımda...
ölme diyorsan; gitme kal öyleyse Sarıl sımsıkı tenim ol beni bırakma Hadi gel tut ellerimi benimle yan Benimle meydan oku her çaresizliğe
özleme bir diyeceğim yok. O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası. O nefes alışı sevgimizin kavuşmalarımızın anlamı. O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında özlemek var beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Dün kopan bir yapraktıdüşen bir kuru daldı Bugünden güzel değil bulacağın yarında Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı
Zannetme ki herşey bitti sevdiğim; Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar. Ve bundan sonra kim severse dünyada; Seni ve beni hatırlayacaklar
Sen benim gökyüzümdün denizim toprağımdın Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz uzak Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.